SASA ile Birlikte

1966 yılında kurulan Türkiye’nin lider polyester üreticisi SASA, iş hayatındaki beklenmedik gelişmeleri yönetme konusunda başarılı bir geçmişe sahip. Şirket, KOVID-19 krizi sırasında çalışanları için aldığı koruma önlemleri ve operasyonlarında sağladığı dijitalleşme ile üretim hattını hijyen ve sağlık sektörlerindeki artan talebi karşılamak için hızlı bir şekilde adapte etti.

Polyester sektöründe çok geniş bir yelpazede hammadde üreten firma, tekstil alanına yönelik hammadde talebinde gerçekleşen kısmi daralmaya karşın, esnek üretim hattı sayesinde hijyen ve sağlık sektörlerindeki artan talebi hızla karşılayabilir hale geldi.

Şirketin CFO’su Şakir Yener, "KOVID-19 boyunca satışlarımızda herhangi bir düşüş olmadı ve geçen yılın aynı dönemine oranla satışlarımızda artış gerçekleşti” diyor.

Haziran ayında tekstil sektöründeki talebin normale dönmesi ve yakın bir zamanda yeni üretim tesislerinin devreye girmesiyle; Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi genelinde polyester üretim merkezi olmayı hedefleyen SASA, bu yıl cirosunun 900 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmesini bekliyor.

Şirketin ayrıca uzun süredir yapılan dijitalleşme yatırımlarının meyvesini topladığı bu süreçte, işi gereği uzaktan çalışabilmesi mümkün olan tüm çalışanları evlerinden çalışarak işlerini yönettiler.

Yener, “SASA olarak ilk aksiyonumuz çalışan sağlığını koruyucu önlemleri almak oldu.” diyor ve ekliyor, “Zira çalışan sağlığı firmamız için her daim kar yaratma ve diğer tüm değerlerin ötesinde bir öneme sahiptir.”

HSBC, SASA’nın yüksek montanlı yurtdışı hammadde alımları ve yeni yatırımlarının finansmanını destekleyerek pandeminin şirketin faaliyetleri üzerindeki etkilerinin minimize edilmesini sağlıyor.

Şirketin, HSBC ile 2019 yılında imzaladığı 10 yıl vadeli 232 milyon euro tutarındaki Hermes destekli finansman anlaşması kapsamında, kredi kullanımları küresel anlamda yaşanan zorluk ve belirsizliklere rağmen KOVID-19 krizi boyunca devam etti.

HSBC tarafından sağlanan finansman ile SASA, Eylül ayında tamamladığı yatırımla üretim kapasitesini ve cirosunu ikiye katlayacak. HSBC’nin desteği, SASA’nın Türkiye'deki pazar payını ve lider konumunu daha da güçlendirmesine yardımcı olurken, Türkiye ekonomisi için de değer yaratıyor. Bu kapasite artışı şirketin küresel ölçekte önde gelen polyester üreticilerinden biri olma hedefini de destekliyor.

Bu dönemde şirket, üretim süreçlerindeki esnekliğin önemine tanık oldu. Yener, "Farklı sektörlere hitap edebilme kapasitemizi artırmamızı sağlayan yeni yatırımlarımızla kurulan tesislerimizde de aynı esnekliği koruyacağız." diyor.

HSBC ayrıca, KOVID-19 döneminde hijyen ve sağlık sektörlerindeki artan talebe paralel olarak, hammadde temini için artan ithalat ihtiyacını dış ticaret finansmanı ile karşılayarak SASA'yı destekledi.

Yener, “HSBC, bu dönemde işimizi ve yeni yatırımlarımızı destekleyen gerçek bir iş ortağı oldu. Dünya genelinde yaşanan ekonomik dalgalanmaya rağmen, özellikle artan kapasite nedeniyle yüksek hacimli hammadde ithalatlarımızın finansmanı için destek oldu."

HSBC Türkiye Genel Müdürü Selim Kervancı, " SASA ve diğer tüm müşterilerimize KOVID-19 döneminde de en iyi bankacılık hizmetlerini sunmak için uluslararası ağımızdan ve ekiplerimizin uzmanlığından faydalandık. Yurtiçinde ve uluslararası pazarlarda işlerini büyüterek Türkiye ekonomisi için değer yaratan müşterilerimizi desteklemeye devam edeceğiz.”

SASA pandemi döneminde dijital bankacılık platformunun kullanımını da artırdı. Yener, "Bu dönemde dijital bankacılık kullanımının artması, imza süreçlerini kolaylaştırmamıza ve uzaktan çalışma sırasında fiziksel bankacılık işlemlerini en aza indirmemize yardımcı oldu" diyor.

Yener, SASA için üretim ve iş süreçlerindeki esnekliğin öneminin pandemiden çıkarılan en önemli ders olduğuna inanıyor.

"Geleceğin ancak üretim, satış ve tedarik zinciri gibi konularda esnekliğe sahip şirketler için yeni fırsatlar sunmaya devam edeceğine inanıyoruz" diyerek sözlerini bitiriyor.